MİR HAMZA NİGARÎ’NİN FUZULÎ’YE NAZİRELERİ
A-GİRİŞ
Mir Hamza Nigarî, benim ve ailem için peşinden gidilecek, peşinden gitmek için yurt terk edilecek ve şiirleri ile İslam’ın derinlikleri öğrenilecek bir rehberdir. Ailemin dört kuşak önceki fertleri Azerbaycan’ı terk etmek zorunda kaldıklarında akıllarına ilk olarak Mir Hamza Nigarî gelmiştir. Yurt değiştirmenin, vatanını terk etmenin tüm korkularını, onun şefkat kanatlarının altında huzur bulacağımıza olan inanç bertaraf etmiştir. Dedemin babası Süleyman, Amasya’ya geldiğinde hiçbir şeye malik değildi; fakat bir şeyi vardı: inancı. Burada kendisine sahip çıkacak bir cemaatin olduğunu bilmesi onu huzurlu kılıyordu. İşte Mir Hamza Nigarî Azerbaycan’dan Anadoluya gelenler için budur: bir sıcak yuva, bir yeniden hayata sarılma melcei. İsmail Şirvanî ile açılan bu kapı, Azerbayca’dan gelen binlerce kişiye hep sıcak bir yuvanın girişi olmuştur. Daha sonra Mir Hamza ve ondan sonra da Efendiler denilen Mir Hamza’nın takipçileri bu dayanışmayı devam ettirmişlerdir. Ancak modern hayatın gaileleri içinde kendini kaybeden yeni nesiller bu birlikteliği zamanla kaybetmiştir. Bugün Şirvanlı, Papaklı, Terekeme, Azeri olduğunu söyleyen pek çok kişi belki de hayatı boyunca haşıl ve hagel dahi yememiştir. Yani modern hayat en çok bizleri köklerimizden koparmış ve geleneklerimizi unutturmuştur.
B- İKİ LİRİK ŞAİR
“Azerî Türkçesi, İslam uygarlığı etkisi altında 14. yüzyıldan, bu Türk lehçesini üzerinde konuşulmakta olduğu toprakların Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye ayrılmış ve 19. yüzyıla kadar Fars edebiyatı etkisinde daha çok şiir alanında, bir şiir dili olarak gelişmiştir. 14. yüzyıldan başlayarak sırasıyla Hasanoğlu, Kadı Burhaneddin, Nesimî, Fuzûlî, Hakîkî, Habîbî, Hatâyî gibi şairler eserleri ile bu lehçeye katkıda bulunmuşlardır.13. yüzyılda doğup 14. yüzyıl başlarında ölen Hasanoğlu (Şeyh İzzeddin Esferâyinî) Azerî edebiyatının bilinen ilk şairidir. Daha sonra kedinden sonrasını etkilemeyi başaran 14. yüz yıl şairi Nesimî gelir.” (Erden 1985)
İran’daki Safevî Devletini kurucu olan Şah İsmail(1487-1524), dinî ve politik şiirlerinde Hatayî mahlasını kullanmıştır. Şah İsmail Azeri Türkçesini resmî dil olarak kabul ederek Diyarbakır’dan Bağdat’a kadar yayılmasına yardımcı olmuştur.
Klasik çağın en önemli temsilcisi olan Fuzulî(?-1556) ise kendinden sonra gelen tüm Osmanlı şairlerini etkilemiştir.
Divan ve mesnevi şâiri. Asıl adı Mehmed’dir. Babasının adı Süleyman. Hille’de doğduğu tah¬min ediliyor. Bağdat ve civarında yetişmiş, zamanının bü¬tün ilimlerini öğrenmiştir. Şah İsmail, Bağdat’ı alınca ona “Beng ü Bade” mesnevîsini sunarak yakınlaşmak istemiştir. Safevîlerin Bağdat Valisi İbrahim Han tarafından korun¬muştur. Kanunî Sultan Süleyman Bağdat’ı fethedince (1534) ona kaside sunmuş, Osmanlı valilerinden Cafer Çele¬bi ile Ayaş Paşa’dan yardım görmüştür. Bu yardımların ye¬terli ve devamlı olmadığı Fuzuli’nin şiirlerinden anlaşılıyor. Dört ay Bağdat’ta kalan Osmanlı Ordusu içinde Celâl-zâde Mustafa Çelebi, Hayalî ve Taşlıcalı Yahya Bey gibi güçlü şâirler vardı. Fuzûlî bunlarla da tanışmış, sohbet etmiştir. Ömrü Bağdat, Hille, Necef ve Kerbelâ dörtgeni içinde geç-miştir. 1556′da çıkan taun salgınında Kerbelâ’da ölmüştür.
Hz. Hüseyin’in türbesinin karşısına gömüldü. Iraklılar şâirin türbesini yıkarak meydan yapmışlardır.
Fuzûlî, dîvan edebiyatımızın en büyük şâirlerindendir. Türkçe eserlerini Azerî lehçesiyle yazmıştır. Fuzuli’nin Arapça ve Farsça eser¬leri de vardır. Bu iki dili şiir yazacak derecede bilir. Şiirde il¬min gerekli olduğunu, ilimsiz şiir yazılamayacağını savunur. Mütevâzî, dürüst, onurlu, kanaatkâr ve çok geniş bilgi sahibi olan bir kimsedir.
Eserleri iç ve dış yapı bakımından mükemmeldir. Türk dilini ve edebiyatını bir bütün olarak görmüş, kendisinden önce gelen ve çağdaşı olan Türk şâir¬lerinin eserlerini okuyup incelemiştir. En fazla Ali Şîr Nevâî’den etkilenmiştir. Dîvan edebiyatının ortak malzemesini (dil, şekil, mazmun vb.) kullanmakla birlikte şahsî üslûp sâhibı olabilmiştir. Edebiyatımızın en lirik şâiridir. Duyguları derin, ifâdesi tabiîdir. Aşk, elem ve ayrılık temalarını işler. Mensur eserlerinde de aynı ustalığı gösterebilmiştir. Şöh¬reti Türk dünyâsına yayılmıştır. Hemen hemen her dîvan şâiri ona nazîre yazmış, halk şâirleri de onu üstâd kabul et¬mişlerdir.
Mir Hamza Nigarî hakkında diğer araştırmacılar yeterince duracağı için biz sadece onun soyunun izlediği yolu tarifle yetineceğiz.
Mir Hamza’nın soyu, bilindiği gibi, Hz. Peygamberimize dayanır. Kendisi Seyyiddir. Peki Karabağ’a bir seyyid hangi yolla gelir yerleşir?
10 Ekim 680 (10 Muharrem 61) tarihinde Kerbela’da meydana gelen elim durumdan sağ çıkan Hz. Hüseyin’in soyundan olanlar bir süre sonra Maveraünnehr ve daha sonra da Kafkaslara doğru göç etmişlerdir. Bu göçler neticesinde Azerbaycan ve çevresinde seyyid ve şerif unvanını taşıyan âlimler ortaya çıkmıştır. Bu seyyid ve şeriflerden Anadolu’ya, Osmanlıya, intikal edenler her zaman baş tacı edilmiş ve desteklenmiştir. Bazı münferit olaylar hariç seyyidler için hem halk hem de Osmanlı hükümetleri gerekli ihtimamı göstermişlerdir. Hurufî olduğu gerekçesiyle Mısır Çerkez kölemenleri hükûmdarı El-Müeyyed Şeyh’in emriyle Şam’da derisi yüzülerek öldürülen Seyyid Nesimî gibi uç örnekler birer istisnadır. Mir Hamza Nigarî de bir bazı yanlış anlaşılmalara kurban olmuştur. Ancak yine belirtmek gerekir ki siyasi çekişme insanların doğasında vardır. Bu kavga dünya durdukça devam edecektir; ancak bugün bizler bu kavganın en zararsız hale gelmesini nasıl sağlarız diye düşünmeli ve bu ve benzeri sempozyumlar ile yanlış anlaşılmaları bilimsel olarak bertaraf etmeliyiz.
Nazire adı verilen şiirler divan şairlerinin her zaman iltifat ettikleri bir uğraş olmuştur. “Nazire, bir başka şairin eserine geçmek amacıyla yazılan şiirleridir. Nazire, geçilmeye çalışılan şiirin vezin ve kafiyesiyle hatta varsa redifiyle aynı olmalıdır; şiirde işlenen mana da naziresi yapılan şiirle paralellik arz etmelidir. Nazire yazmayı cazip hale getiren şey, aynı sahada şiir söyleyen diğer meslektaşlarını geçme düşüncesidir. Böylece şair, bir gazel ya da kaside için redif olarak o zamana kadar hiç kullanılmamış ve bilhassa şiire uygulaması zor olan bir kelime ya da kelime grubunu seçebilir; bütün kabiliyeti ile beyitlerin sonunda bu işi başarmaya çalışır. Neticede şiir yayınlandığında, diğer sanatkârlar bunu edebî kabiliyet ve şöhretine karşı bir meydan okuma olarak değerlendirirler ve aynı şekilde cevap verme zorunluluğu hissederler. Ancak sadece çağdaş şairlerin ya da kendilerinden kısa süre önce yaşamış olan seleflerin şiirine nazire yazılmaz; şairler, kendilerinden asırlar önce yaşamışolan, usluplarını beğendikleri ve rakip olmak istedikleri şairlerin şiirlerine de nazire yazarlar.” (Gibb, 1998)
Mir Hamza Nigarî’in nazireleri kendisinden yüzyıllar önce yaşamış olan Fuzulî’yedir ve bu seçim onun bu şair ile olan gönül bağını ortaya koyar. Şair, bu seçimi ile Fuzulî’nin karakterine benzer bir karaktere sahip olduğunu açığa vurmaktadır. Demek ki Fuzulî’nin lirizmi Mir Hamza’da aransa yanlış yapılmış olmaz. Nitekim nazire şiirlerde olsun diğer gazellerde olsun Mir Hamza lirizmin doruklarına kanat çırpmaktan kendini alamamıştır. Bu lirizmin, özellikle oğlunu kaybettikten sonra daha da arttığını tüm kaynaklar beyan etmektedir. Şairin, bir başka şair değil de Fuzulî’yi seçemesinin tabii bir nedeni de Azerî Türkçesidir. Her iki şair de Azerî Türkçesini divan şiirinin müsaade ettiği kadarıyla kullanmıştır. Mir Nigarî’nin Azerî ve Karabağlı oluşu, Fuzulî’nin Irak Türkmenlerinden oluşu bu tabii ilgiyi doğurmaktadır.
Bu çalışmamızda, Mir Hamza Nigarî ile Fuzulî’nin 31 gazelinin kardeş olduğunu tespit ettik. Şiirlerde aynı dil özelliklerini gösteren bariz kelime seçimleri, lirizmin zirvelerini zorlayan ifadeler, bir biriyle yarışmaktan çok bir birini tamamlayan tema seçimleri bu nazireleri diğerlerinden farklı kılmaktadır. Mir Hamza, Fuzulî’nin gölgesinde kalmadan kendi mutasavvıf karakterini şiirine katıp orijinallik yakalamayı başarmıştır.
C- ŞİİRLERİN GENEL DEĞERLENDİRİLMESİ
İki şairin şiirini karşılaştırmak için “maz mı” redifli gazeli ele aldık.
Fuzulî şu kelimeleri kafiyeli olarak kullanmıştır:
usanmaz mı/ yanmaz mı/ sanmaz mı/ inanmaz mı/ uyanmaz mı/ bulanmaz mı/ utanmaz mı/ usanmaz mı
Nigarî ise:
usanmaz mı/ kanmaz mı/ yanmaz mı/ sanmaz mı/ kazanmaz mı/ yanmaz mı/ dolanmaz mı/ utanmaz mı/ uzanmaz mı/ usanmaz mı
Nigarî de Fuzulî gibi usanmaz mı kafiyesi ile şiirini başlatıp bitirmiştir.
İç kafiye yöününden de Nigarî Fuzulî ile benzer kelimeleri kullanmayı denemiştir.Özellikle Fuzulî’nin 5. beyti ile Nigarî’Nin 6. beyti aynı iç kafiyeyi kullanmıştır:
karşu/bu/gîsû(Nigarî)
karşu /su /bu (Fuzulî)
İki şairin şiirinde de iç kafiyeyi (/) işareti ile ayırarak gösterdik. Bu konuda da Nigari üstadının yolunu adım adım takip edip ilk beyitte onun gibi iç kafiye kullanamıştır.
Şiirin tamamında yaygın olarak kullanılan teşhis sanatı da iki şairde örtüşmektedir:
Gamze kan döken bir kişidir ve bundan hiç usanmaz (1. beyit) (Nigarî)
Uyandırır halkı bağırmalarım kara bahtım uynamaz (4. beyit) (Fuzulî)
Nigarî bu gazelinde de diğer gazellerinde olduğu gibi bir iki beyit fazla yazmayı uygun görmüştür. Gerçekten de Nigarî nazire olan şiirlerinde genellikle iki beyit fazla yazmıştır.
1. Habîbâ kan döker gamzen dem-â-dem bir usanmaz mı
Yarar bağrım içer kanım meger bir lahza kanmaz mı
2. ‘Izârın tâb tâb olmuş/ ki reşk-i âf-tâb olmuş/
Cigergâhım kebâb olmuş/ dil-i sad pâre yanmaz mı
3. Hevâ-yı yâr nâz itmez /yarılmazsa yara bitmez/
Dimem dârû bana itmez/ beni bîmâr sanmaz mı
4. Dil-i ser-geşte-i bî-mâye/ düşübdür tâ ki sevdâya/
Dem-â-dem kâr-ı bî-gâye/ kazanur ol kazanmaz mı
5. Disem kim vardır bî-pâ/ senin-çün ‘âşık-ı şeydâ/
Bu güftâr ile ol gûyâ/ gû yanar mı gû yanmaz mı
6. Hevâ-yı zülfine karşu/ döner gönlüm dolanur bû/
Sabâ degse eger gîsû/ dolanur bes dolanmaz mı
7. Sana ey nâzenîn Leylâ/ bana Mecnûn-ı bî-pervâ/
Berâberdir diyen âyâ/ beni görgeç utanmaz mı
8. Giçer zülfünle devrânım/ olur zevk-i firâvânım/
Uzanur ‘ömrüm ey cânım/ telin tek bu uzanmaz mı
9. Nigârî mest ü bî-pervâ/ tutubdur dâmen-i sevdâ/
Usanmaz söylemek âyâ/ usanur mu usanmaz mı
FUZÛLÎ 264
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
1 Beni cândan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı
2 Kamu bîmârına cânân devâ-yi derdi der ihsân
Niçin kılmaz bana dermân beni bîmâr sanmaz mı
3 Gamım pinhân dutardım ben dediler yâre kıl rûşen
Desem ol bî-vefâ bilmen inanır mı inanmaz mı
4 Şeb-i hicrân yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
Uyadır halkı efgânım kara bahtım uyanmaz mı
5 Gül-i ruhsârına karşu gözümden kanlı akar su
Habîbim fasl-i güldür bu akar sular bulanmaz mı
6 Değildim ben sana mâ’il sen ettin âklımı zâ’il
Bana ta’n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı
7 Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı
Ayrıca Nigarî’nin şiirlerinde dinî ve tasavvufî endişe hemen fark edilebilmektedir. Bazı şiirleri tamamen nasihat ve dinî ders niteliğindedir. Bu iki şairin en temel farkını ortaya koyar. Fuzulî şiiri önce sanat olarak görürken Nigarî şiiri öncelikle fikirlerini anlatmak için bir araç olarak görmüştür.
Şiirde kelime seçimi, akcılık, ritm, aliterasyon, asonans gibi hususlarda da Fuzulî öncülüğünü hemen hissettirir. Nigarî’nin bazı şiirlerinde zorlandığı açıkça görülür.
D-HEDEFLER SONUÇLAR:
Bir zamanlar Pir Sücaaddin İlyas, İsmail Şirvanî, Mir Hamza Nigarî’ler yetiştiren Amasya Azerileri artık meşhur fıkradaki gibi dini konularda da çok gerilere düşümüşlerdir.
Fıkra şöyledir: Bir gün bir Şirvanlı köyünde imam hastalanır. Köyün ileri gelenleri namazı kıldırmak için en âlim olduğuna inandıkları Hasan Efendiye bu görevi verirler. Hasan Efendi mihraba geçer ve tekbirden sonra başlar ettahiyyatiyi okumaya. Arkadan yaşlılardan biri hafifçe fısıldar: “Ay köpoğlu oturduğunda ne ohuyacahsın?”
Bu Sempozyum sadece bir anma ve anlama faaliyeti değil, bugünü sorgulama zemini olmalıdır. Nesillerimiz acaba Mir Nigarî’ye, İsmail Şirvanî’ye layık yetişiyor mu? Kültürümüzü yaşatmaya çalışmak Türkiye’de çok başlılık yaratmak olarak düşünülebilir mi? Mir Hamza ismi etrafında bir görüş birliği/ konsensüs sağlanıp yeniden o eski ruh canlandırılabilir mi? Yoksa her siyasi görüş kendi zaviyesinde ona bir yafta yapıştırıp kendi hizbini devam ettirip gider mi?
Eğer Anadolu ile Azerbaycan arasında yıkılmaz bir köprü kurulacaksa bu Mir Nigarî gibi ortak zirve şahsiyetleri tanımakla tanıtmakla olacaktır. Hangi Hamza Nigarî, sorusu burada çözülür ve siyasi hizipler bir kenara bırakılırsa bu sempozyum amacına ulaşacaktır. Aksi takdirde hoş bir hatıra olarak anılarımıza gömülüp gidecektir.
Mir Nigarî, Fuzulî şiirine nazireler yazarak bir anlamda kadir-şinaslığını göstermiştir. Aynı kadir–şinaslığı gösterip Nigarî şiirine nazireler yazacak veya onu tahlil edecek nesillere ihtiyaç vardır.
E-KAYNAKÇA
AKYÜZ, Kenan (2000)Beken, Süheyl, Yüksel, Sedit, Cumbul, Müjgan, Fuzûlî Dîvanı, Akçağ, Ankara.
AYAN, Hüseyin (1981)Leylâ ve Mecnûn-Fuzûlî, Dergah Yay. İstanbul.
AYVAZOĞLU, Beşir (1993) Aşk Estetiği, Ötürken, İstanbul.
BİLGİN, Azmi (2003) Divân-ı Seyyid Nigârî, Kule İletişim, İstanbul.
CENGİZ, Halil Erdoğan (1983) Dîvan Şiiri Antolojisi, Bilgi Yayınevi, Ankara.
ÇELEBİOĞLU, Âmil(1994) Kanuni Sultan Süleyman Devri Türk Edebiyatı, MEB. Yay.İstanbul,.
ERDEN, Aysu (1985)Azerî Türkçesinin Geçmişine ve Söz Dizimi Özelliklerine Kısa Bir Bakış H.V. Ed. Fak. Derg. Cilt 3, say’ 2,.
Gibb, E.J.W. (1999), Osmanlı Şiir Tarihi, Ankara: Akçağ
GÖLPINARLI, Abdulbaki (1992)Hafız Dîvanı, MEB yay. İstanbul.
İZBUDAK,Veled(1999) Mevlâna, Mesnevi, MEB. Yay. İstanbul,.
KARAHAN, Abdülkadir (1989) Fuzûlî, Muhiti, Hayatı ve Şahsiyeti, Kültür Bakanlığı Yay. Ankara.
Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meâli( 1993) T.D.V. Yay.Ankara.
MAZIOĞLU, Hasibe (1986) Fuzûlî ve Türkçe Dîvanı’ndan Seçmeler, Kültür Bak. Yay. Ankara.
PALA, İskender (2000) Ah Mine’l-Aşk, Ötüken, İstanbul.
SEVGİ, Ahmet, Özcan, Mustafa (1996) Prof. Ali Canip Yöntem’in Eski Türk Edebiyatı Üzerine Makaleleri, “Fuzûlî ve Şairliği”, Sözler Yay. İstanbul.
TARLAN, Ali Nihat (1998) Fuzûlî Dîvanı Şerhi, Akçağ, Ankara,.
F- METİNLER
(1) MİR NİGÂRÎ 686. (Bilgin 2011; 18-421)
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
1. Habîbâ kan döker gamzen dem-â-dem bir usanmaz mı
Yarar bağrım içer kanım meger bir lahza kanmaz mı
2. ‘Izârın tâb tâb olmuş ki reşk-i âf-tâb olmuş
Cigergâhım kebâb olmuş dil-i sad pâre yanmaz mı
3. Hevâ-yı yâr nâz itmez yarılmazsa yara bitmez
Dimem dârû bana itmez beni bîmâr sanmaz mı
4. Dil-i ser-geşte-i bî-mâye düşübdür tâ ki sevdâya
Dem-â-dem kâr-ı bî-gâye kazanur ol kazanmaz mı
5. Disem kim vardır bî-pâ senin-çün ‘âşık-ı şeydâ
Bu güftâr ile ol gûyâ gû yanar mı gû yanmaz mı
6. Hevâ-yı zülfine karşu döner gönlüm dolanur bû
Sabâ degse eger gîsû dolanur bes dolanmaz mı
7. Sana ey nâzenîn Leylâ bana Mecnûn-ı bî-pervâ
Berâberdir diyen âyâ beni görgeç utanmaz mı
8. Giçer zülfünle devrânım olur zevk-i firâvânım
Uzanur ‘ömrüm ey cânım telin tek bu uzanmaz mı
9. Nigârî mest ü bî-pervâ tutubdur dâmen-i sevdâ
Usanmaz söylemek âyâ usanur mu usanmaz mı
(1)FUZÛLÎ 264 (Akyüz 2000; 131-279)
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
1 Beni cândan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı
2 Kamu bîmârına cânân devâ-yi derdi der ihsân
Niçin kılmaz bana dermân beni bîmâr sanmaz mı
3 Gamım pinhân dutardım ben dediler yâre kıl rûşen
Desem ol bî-vefâ bilmen inanır mı inanmaz mı
4 Şeb-i hicrân yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
Uyadır halkı efgânım kara bahtım uyanmaz mı
5 Gül-i ruhsârına karşu gözümden kanlı akar su
Habîbim fasl-i güldür bu akar sular bulanmaz mı
6 Değildim ben sana mâ’il sen ettin âklımı zâ’il
Bana ta’n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı
7 Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı
(2) MİR NİGÂRÎ 9
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1. Fârig olmazlar belâlar mübtelâlardır bana
Ahmediyyü’l-meşrebem hem-dem belâlardır bana
2. Tîrler kavs-i kazâdan kim yağar yağmur tek
Her biri mihr ü vefâ şehd-i şifâlardır bana
3. Dem-be-dem zevk u safâ cevr ü cefâlardan gelür
Nâz u istignâ-yı dilber dil-rübâlardır bana
4. Bülbülân-ı hoş hevâlar tek nevâ-sâzam diyü
Gonçe-veşlerden dem-â-dem es-salâlardır bana
5. Tâlib-i dîdâram ammâ hemdemimdir iştiyâk
Âh u feryâdım dem-â-dem reh-nümâlardır bana
6. Sîm ü zerden fârigam kim gûşe-i vîrânede
Güft ü gûy-ı dil-rübâlar kîmyâlardır bana
7. Dem-be-dem durmaz döner gönlüm esîr-i zülfdür
Unsurumdan gãlibâ gãlib hevâlardır bana
8. Eksik olmaz bâdeler peymânemizden kim müdâm
Bâde-keşlerden gelen hayr du‘âlardır bana
9. İtmezem Mîr Nigârî iştikâ ikrâh kim
Ol cefâlar kim gelür Hakdan safâlardır bana
2 FUZÛLÎ 14
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1 Her zaman manzûr bir şûh-ı sitem-gerdir bana
Handa olsam bir belâ Hak’dan mukarrerdir bana
2 Ol ham-i ebrûya kılsam secde her sa’at n’ola
Kıble ile ol ham-i ebrû berâberdir bana
3 Gam değil cismimde ger seng-i melâmet zahmı var
Şıhna-i bâzâr-i sevdâyım bu zîverdir bana
4 Gözde hûn-âlûde peykânın hayâliyle hoşem
Her biri gûyâ ki bir berg-i gül-i terdir bana
5 Zahmlardan in agız açdım edâ-yı şükr için
Her okun bir ni’met-i gayr-i mükerrerdir bana
6 ‘Akl irşâdıyla bulmak kâm mümkindir velî
Dâm-i râh ol halka-i zülf-i mu’anberdir bana
7 Ahter-i bahtım vebâlim gör kim ol mehden gelen
Mihrlerdir özgeye cevr ü cefâlardır bana
8 Ey Fuzûlî menzil-i maksûda yetsem ne ‘aceb
Hizmet-i pîr-i mugan irşâdı rehberdir bana
3 MİR NİGÂRÎ 17.
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1. Cânib-i Hak’dan müsellemdir dilâ hizmet sana
‘Âlem-i dâreynde yetmez mi bu ni‘met sana
2. Odlara düşdün dem-â-dem âh bir âh itmedin
Âşikârâdur ki irmiş bir nefes himmet sana
3. Mugların öpdün ayağın secde kıldın bütlere
Ser-firâz oldun kılur her bâde-keş hurmet sana
4. Çeng çaldın câm çekdin bâde içdin her ne var
Kıldın Allâh ‘aşkına olsun helâl ‘işret sana
5. Kahrdandır sanma eltâf-ı Hudâdır şükr kıl
Her zamân bir meh-likãya ibtilâ kısmet sana
6. Terk-i seyr it gayrdan kes ihtilâtı ey mürg-i dil
Bes degül mi fikr-i gül-ruhsârıla sohbet sana
7. N’ola Eflâtun Aristo senden ister bir kemâl
Ögredüpdür gamze-i dildâr kim hikmet sana
8. Terk-i tecrîd eyleyüp kıldın fenâ mülkin vatan
Besdir ey Mîr Nigârî bâkî bu devlet sana
3 FUZÛLÎ 22
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1. Gerçi ey dil yâr için yüz verdi yüz mihnet sana
Zerrece kat’-i mu’teber itmedin rahmet sana
2 Saklama nakd-i gam-i ‘aşkını ey can zâhir et
Kim verem habs-i bedenden çıkmağa ruhsat sana
3 Çâre-i bih-bûdumı sordum mu’allicden dedi
Derd derd-i ‘aşk ise mümkin değil sıhhat sana
4 Tutarım yarın kıyâmette habîbim dâmenin
Mestsin gaflet şarâbından bugün mühlet sana
5 ‘Aşk ehlin âteş-i hicrâna eylesin kebâb
Döne döne imtihân eyledin budur âdet sana
6 İncidir nâlem seni veh n’ola ger bir tîg ile
Çeşm-i cellâdın ede ihsân bana minnet sana
7 Sende dün gördüm Fuzûlî meyl-i mihrâb-ı namaz
Terk-i ‘aşk itmek mi istersin nedir niyet sana
4 MİR NİGÂRÎ 47.
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
1. Görem bî-dâğ bu ‘âlemde âdem olmasun yâ Rab
Dağılsun nüh felek bî–mihr ‘âlem olmasun yâ Rab
2. Beden bî-derd ü cân bî–zevk ü ser bî-kâse-i ser-şâr
Ciger bî-dâğ u dil bî-sûz u bî-gam olmasun yâ Rab
3. Cem‘ olmuş sîne-i sûzânım üzre dâğ-der-dâğa
Ciger pergâlesinden gayr merhem olmasun yâ Rab
4. Dem–â–dem iltifât-ı gamze-i hûn-rîzden gayrı
Dil-i mecrûhuma ‘âlemde hemdem olmasun yâ Rab
5. Hadengi safha-i sînemde cevelân eylesün her dem
Kemân-ı gayr dildâre kadim ham olmasun yâ Rab
6. Harâbât içredir âbâd gönlüm kim bu dergâhın
Ziyâd olsun esâsı dem-be-dem kem olmasun yâ Rab
7. Nigârî gevher-i maksûdı buldum feyz yaşımda
‘Aceb deryâdır ol deryâ-yı bî-nem olmasun yâ Rab
4 FUZÛLÎ 30
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
1 Benim tek hiç kim zâr ü perîşân olmasun yâ Rab
Esîr-i derd-i ‘aşk u dâğ-i hicrân olmasun yâ Rab
2 Dem â dem cevrlerdir çekdiğim bî-rahm bütlerden
Bu kâfirler esîri bir müselmân olmasun yâ Rab
3 Görüp endîşe-i katlimde ol mâhı budur derdim
Ki bu endîşeden ol meh peşîmân olmasun yâ Rab
4 Çıkarmak etseler tenden çekip peykânın ol servin
Çıkan olsun dil-i mecrûh peykân olmasun yâ Rab
5 Cefâ vü cevr ile mu’tâdım anlarsız n’olur hâlim
Cefâsına had ü cevrine pâyân olmasun yâ Rab
6 Demen kim ‘adli yok yâ zulmü çok her hâl ile
Gönül tahtına andan gayrı sultân olmasun yâ Rab
7 Fuzûlî buldu genc-i âfiyet mey-hâne küncünde
Mübârek mülkdür ol mülk virân olmasun yâ Rab
5 MİR NİGÂRÎ 49.
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1. Başın ey servim ayağından getürmez âftâb
Hâk-i pâyün feyzine yüz koymuş eyler intisâb
2. Pâs-bân-ı reh-güzârındır meger kim rûz u şeb
Nevbet-âne bekler ey büt âf-tâb u mâh-tâb
3. ‘İşvelik resminde veh çeşmin ne hâlet gösterür
Kim geçüp mestânelikden mât olmuş şeyh u şâb
4. Tâlib-i dîdârlar almaz cemâlinden nasîb
‘Arş-ı dîdârın ne çok bâlâdır ey ‘âlî-cenâb
5. Seyr-i dîdârın ki ey gül ‘âşıka düşvârdır
Bes ne hâcet vech ne âyâ nikãb-ender-nikãb
6. Bî-nevâyam fakr-ender-fakr kâr itmiş bana
El-‘Atâ muhtâcım ey hüsnî nisâb-ender-nisâb
7. Eyle hâlet buldum ey meh za‘flik bâbında kim
Dâhil oldum bî-tekellüf ‘arşına bî-feth-i bâb
8. Kâse-i ser-şâr ile mest eyledim zâhidleri
Sâye-i mihrinde ey büt eyledim bir hoş sevâb
9. Saymak olmaz ey sanem Mîr Nigârî hastenin
Der-hem olmuş dâğ-der-dâğı cigerde bî-hisâb
5 FUZÛLÎ 31
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1 Subh çekmiş çehre çalmış taşa tîgin âf-tâb
Zâhir etmiş ol meh-i dellâke ayn-i intisâb
2 Dem-be-dem tahrîk-i tîğinden bulur başlar safâ
Öyle kim su mevc urup zâhir kılar her dem habâb
3 Her ser-i mûyında bir baş olsa mûy-ı ser kimi
Kesse varın tîğ-i hun-rîzinden etmem ictinâb
4 Keşf-i esrâr-ı melâhet cevher-i tîğindedir
Kim alır başlardaki sevdâ cemâlinden hicâb
5 Tîğ-i çâpük serine âhû-yi Çîn dersem n’ola
Seyr kıldıkça döker sahrâ-yi Çîn’e müşg-i nâb
6 Mûy-i jülîdemle tîğinden ümîdim kesmezem
Ey Fuzûlî hâli olmaz berk-i lâmi’den sehâb
6 MİR NİGÂRÎ 50.
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1. Derd-i sevdâdır âzârım çekme zahmet ey tabîb
Sabr kılgil kim gelür dermân-ı mevtim ‘an karîb
2. Hûblar bezmine bahş eyler sürûr âh eylerem
Gülşene revnak virür zîrâ ki zâr-ı ‘andelîb
3. Ey kemân-ebrû diler gönlüm yine bir tâze cân
Ya‘ni gamzenden bir ok eyler temennâ yâ nasîb
4. İl yanar ağlar benim-çün kim görüp hicrânını
Bağrı pür-hûn eşk-i gül-gûn pâre pâre çâk-ı ceyb
5. Gelmedi hîç bir belâ kim sormadı ahvâlimi
Âşinâlar hâlin elbette suâl eyler habîb
6. Sende ol ben tek giriftâr-ı mahabbet çek elem
Bundan artuk söylemem hakkında bir söz ey rakîb
7. Şaşdım ey Mîr Nigârî neyleyem tedbîr ne
Çerh kec-reftâr nâ-fercâm u zâlim seg-rakîb
6 FUZÛLÎ 34
Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün
1 Derd-i ‘aşkım def’ine zahmet çeker dâ’im tabîb
Şükr kim olmuş ana zahmet bana râhat nasîb
2 Bir zebândır şerh-i gam takrîrinde her berg-i gül
Eylemez bî-hûde gül gördükçe efgân andelib
3 Bilse zevkım vasldan firkatde efzûn olduğum
Vasldan men’im revâ görmezdi reşkinden rakîb
3 Ta’n-ı gafletdir perî-tal’atlere izhâr-ı hâl
Sanma kim ahbâb hâlinden olur gâfil habîb
4 Âh bilmen neyleyim kurtulmak olmaz kayddan
Ben harîf-i sâde-dil hûblar cemâli dil-firîb
5 Şem’ kurbiyle tefahhur kılma ey pervâne kim
Hırmen-i ömrün köyer berk-i fenâdan an-karîb
6 N’ola ağlarsa Fuzûlî ravza-i kûyun anıp
Lâ-cerem giryân olur kılgaç vatan yâdın garîb
7 MİR NİGÂRÎ 51.
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1. Gãlibâ reng-i lebinden ey sanem gül-gûn şarâb
Şerm-sâr olmuş ki ol tutmuş tarîk-ı ihticâb
2. Pâymâl it pertevin boz revnakın bir subh-dem
Şerm-sâr olsun ki çık bî-perde ey meh âf-tâb
3. Eylemiş sad-pâre urmuş bağrımı âteşlere
Çeşm-i hûn-hârın şarâb içmez meger kim bî-kebâb
4. Gördüm agyârı sürülmüş âstânından bu şeb
Berk-ı âhım nâle-i sûzum ana atmış şihâb
5. Yok mudur câize-i tab‘ım [ki] ey büt subh u şâm
Nazm ile şehnâme-i vasfını yazmış bâb bâb
6. Bârgâhından kenâr olmak ne mümkin beyle kim
Gerdenim ol turra-i tarrârdandır bir tınâb
7. Lutf-ı Mevlâdır ki ey Mîr Nigârî yohsa kim
Gayr-i mümkindir sana bulmak kemâl-i âf-tâb
7 FUZÛLÎ 35
Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün
1 Kûh-ken Şîrine öz nakşın çekip vermiş firîb
Gör ne câhildir yonar taşdan özi’yçün bir rakîb
2 Kaşların yayı bir ok lutf eylemiş her ‘âşıka
Ben hem andan eylerim bir ok temennâ yâ nasîb
3 Tûtiyâ-yi hâk-i pâyın feyzine yol bulmasam
Nûr-i çeşmim ‘ayb kılma kör olur derler garîb
4 Muztaribdir çâre-i derdimde veh kim bilmeyip
Bir devâsız derde uğratmış özün miskin tabîb
5 Berk-i âhımdan evim her gûşe bulmış rahneler
Gel gör ey gül kim giriftâr-ı kafesdir andelib
6 Ey bana sabret diyen hâl-i dilimden bî- haber
‘Aşk olan yerde n’ider ârâm ya n’eyler şikîb
7 Ey Fuzûlî incime senden tegâfül kılsa yâr
Resmdir kim göstere ahbâba istiğnâ habîb
8 MİR NİGÂRÎ 76.
Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün
1. Bu ‘amel-hâne-i âlemde ki tâ var hayât
Bir ‘amel kıl ki ola bârî bâdî-i necât
2. Eyle rindâne ‘amel zünd ü riyâyı terk it
Kalmaya sînede aslâ eser-i Lât [u] Menât
3. Ne kadar var beden içre dilâ cünbiş-i cân
‘Aşkıla muzdarib ol eyleme gayr-ı harekât
4. Ayağ al mey-kede-i temkîne düş şâm [u] seher
Koyma elden yere peymâne-i bâde-i sebât
5. Sâkin-i bâr-geh-i pîr-i mugãn ol heme dem
Çünki ol yerde olur bâde-i feyz ü berekât
6. Bahş-i cân eyledin ey Mîr Nigârî câma
Ne gamın kim yeter ‘âlemde sana bu hasenât
8 FUZÛLÎ 38
Fe’ilâtün Fe’ilâtün Fe’ilâtün Fe’ilün
1 ‘Aks-i ruhsârın ile oldu müzeyyen mir’ât
Beden-i mürdeye feyz-i nazarın verdi hayât
2 Benzetirdim kayd-ı mevzûnuna fi’l cümle eger
Cân içinde elif etseydi kabûl-i harekât
3 Hat bu mazmûn iledir tarf-ı zenehdânında
Ki bu zindânın esîri yok ümmîd-i necât
4 Gamze peykânın eder ‘aşıka çeşmin sadaka
Öyle kim merdüm-i mün’im vere muhtâca zekât
5 Âferin cevher-i makbûlüne kim âlemde
Mümkün olmaz bu sıfat ile ki sensin bir zât
6 Ey Fuzûlî verâ’ ü zühd ile mu’tâd oldum
Bilmedin hâlimi bî-hûde geçirdin evkât
9 MİR NİGÂRÎ 79.
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
1. Gel ey serv-i revânım dilberâne eyle reftâr it
Güzel reftârına kebk-i hırâmânı giriftâr it
2. Giriş bahs-i kelâma vir nizâm elfâz nûşına
Şirîn-gû tûtiyi ol dem esîr-i kand-i güftâr it
3. Tutuşmuş âteş-i hicrânıla dil hastedir imdi
Şarâb-ı nâb-ı la‘linle devâ-yı derd-i bîmâr it
4. Leb-i la‘lin temennâsıyla kanlar ferş idüb ey dil
Döküp yaşlar dem-â-dem yeryüzün lü’lü’-i şehvâr it
5. Dem-â-dem bâd gül-ruhsâr-ıla ey merdüm-i çeşmim
İzâr-ı kûh u sâhrâyı döküb hûnâb-ı gülzâr it
6. Esîrin câna gelmiş ey sabâ feryâd-ile her dem
Ola rahm eyle ‘arz eyle bu güftârı tekrâr it
7. Geçüp âlâm-ı ‘âlemden düşüp meyhâne küncünde
Dilâ fikr eyle dildârı dem-â-dem şevk-i dîdâr it
8. Kalem al destine ey tab‘-ı şîrînim habîbâne
Yazup esrârı eş‘âr-ı ciger-sûz-ıla iş‘âr it
9. Gezer Mîr Nigârî vahşiyâne ey çep-endâzım
Urup bir tîr-i merdâne esîr-i zülf-i serdâr it
10. Habîbin hürmetiyçün vir murâdım her dü ‘âlemde
Beni bî-çâre-i me’yûs kılma lutfun izhâr it
9 FUZÛLÎ 42
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâî‘lün Mefâ‘îlün
1 Sabâ ağyârdan pinhân gamın dil-dâra izhâr et
Habersiz yârimi hâl-i harâbımdan haber-dâr et
2 Getir yâdım anun yanında ger görsen ki kahr eyler
Hamûş olma yine düşnâm takrîbiyle tekrâr et
3 Gönül gam dünlerin tenhâ geçirme iste bir hem-dem
Ecel hâbından efgânlar çekip Mecnûn-ı bîdâr et
4 Çü yok ‘aşk âteşi bir şu’le çekse tâkâtin ey ney
Baş ağrıtma dem-i ‘aşk urma ancak nâle vü zâr et
5 Beni reşk odına pervâne tek ey şem’ yandırma
Yeter hur-şîd-i ruhsârın çerâğ-ı bezm-i ağyâr et
6 Giriftâr-i gam-i ‘aşk olalı âzâde-i dehrim
Gam-i ‘aşka beni bundan beter yâ Rab giriftâr et
7 Fuzûlî bakmak olur ol güneş yâdıyla hurşîde
Ne vech ilen kim olsa gün geçer fikr-i şeb-i târ et
10 MİR NİGÂRÎ 83.
Mef‘ûlü Mefâ‘îlün Mef‘ûlü Mefâ‘îlün
1. Ben ‘âşık-ı şeydâyam şeydâlığıma rahm it
Bî-mûnis-i tenhâyam tenhâlığıma rahm it
2. Lutf eylegil ey cânân al gel elimi bir an
Üftâde vü bî-pâyam bî-pâlığıma rahm it
3. Gönlüm ser-i kûyunda bir zerre makâm ister
İkrâm eyle bî-câyem bî-câlığıma rahm it
4. Mihnet-zede-em ey cân yokdur bana bir dermân
Şâd eyle beni bir ân gam-hâlığıma rahm it
5. Ser-geşte-i sevdâyam âvâre-i sahrâyam
Hercâ-yı sabâ-sâyam hercâlığıma rahm it
6. Dîvâne-i bî-âram Ferhâd-ı Şirîn-kâram
Ser-mest-i kadeh-hâram rüsvâlığıma rahm it
7. Üftâde vü bî-hâlem bî-şeh-per-i bî-bâlem
Lâlâ-yı kuhen-sâ[l]am lâlâlığıma rahm it
8. Ey hûrşîd-i rahşânım ey şem‘-i şebistânım
Pervâne-i pervâyam pervâlığıma rahm it
9. Ey Mîr Nigârî di ol serv-i gül-endâma
Men ‘âşık-ı şeydâyam şeydâlığıma rahm it
10 FUZÛLÎ 41
Mefâ‘ilün Fe‘ilâtün Mefâ‘ilün Fe‘ilün
1 Yürü yeter bana ey sîm-i eşk bî-dâr et
Ger akçen ile alınmış kul isem âzâd et
2 İtürme itleri âvâzının gönül zevkin
Yeter kara geceler herze herze feryâd et
3 Harâb olan gönül ey büt senin makâmındır
Tegâfül eyleme birkaç taş ile âbâd et
4 İşitmedi mi gönül âşk müşkil olduğunu
Sana bu müşkil işi kim dedi ki bünyâd et
5 Hilâf-i ‘âdete çok olmaya ey perî mâ’il
Yeter füsûn ile teshîr-i âdemi-zâd et
6 Sabâ esîr-i kasdın eylemiş ol gül
Bizi hem anda eger düşse fırsatın yâd et
7 Fuzûlî isen izdiyâd-i rütbe-i fazl
Diyâr-ı Rûmı gözet terk-i hâk-i Bağdât et
11 MİR NİGÂRÎ 102*
Mef‘ûlü Mefâ‘îlü Mefâ‘îlü Fe‘ûlün
1. Eller cem‘ olur hâl-i perîşânımı görgeç
Dağlar dağılur tîşe-i efgãnımı görgeç
2. Güller saçılur la‘l-i lebinden gelerek tâ
Her şâm u seher çeşm-i dür-efşânımı görgeç
3. Bakdıkça bana gamzelerin kanıma kaynar
Çeşmin susuyor bağr-ı pür-alkanımı görgeç
4. Bîmâr gözün derdini tâlibleri gördüm
Terk etti benim âteş-i hicrânımı görgeç
5. Havf eyleyen ol âteş-i niyrân eleminden
Nîrâne sığındı dil-i sûzânımı görgeç
6. Hüsnâlık ile hûrşîd-i rahşânı kıl yâd
Olmaz mı hacel ‘ârız-ı cânânımı görgeç
7. Yer ehli bilürdi beni gök ehli Nigârî
Bildi kamu ‘arşı yakan efgãnımı görgeç
11 FUZÛLÎ 41*
Mef‘ûlü Mefâ‘îlü Mefâ‘îlü Fe‘ûlün
1 Gönlüm açılır zülf-i perîşânını görgeç
Nutkım tutulur gonce-i handânını görgeç
2 Bakdıkça sana kan saçılır dîdelerimden
Bağrım delinir nâvek-i müjgânını görgeç
3 Ra‘nâlık ile kâmet-i şimşâdı kılan yâd
Olmaz mı hacil serv-i hırâmanını görgeç
4 Çok ‘aşka heves edeni gördüm ki hevâsın
Terk etdi senin ‘aşk-i nâlânını görgeç
5 Kâfirki değil mu‘terif-i nâr-ı cehennem
İmâna gelir âteş-i hicrânın görgeç
6 Nâziklik ile gonce-i handanı eder zikr
Etmez mi hayâ la‘l-i dür-efşânını görgeç
7 Sen hâl-i dilin söylemesen n’ola Fuzûlî
El fehm kılar çâk-i girîbânın görgeç
12 MİR NİGÂRÎ 104.
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
1. Sadâ eyler kûyun kelbi ki ben tek bî-nevâ görgeç
Kılurlar âşinâlar bir birine merhabâ görgeç
2. Seg-i kûyunla seyr eyler gönül şâm u seher zîrâ
Tarîk ehline âdetdir uyarlar reh-nümâ görgeç
3. Gönül âh eyledikce her taraf cevlân ider başım
Temevvüc eyler elbet bahr şiddetlü hevâ görgeç
4. Gubâr-ı makdemin yâd eyledikce çeşm olur nem-nâk
Bi‘aynih eyle kim gözler yaşarur tûtiyâ görgeç
5. Cefâ mu‘tâdı gönlüm ey gözüm bir hâle yetmiş kim
Sürûr eyler dem-â-dem leşker-i derd ü belâ görgeç
6. Biter yerden nebât-ı gam yağar gökden belâ her dem
Ki ben tek yeryüzünde her zaman bir mübtelâ görgeç
7. Nigârî dem-be-dem ağlar gözüm her dem yanar cânım
Dem-â-dem cûş ider kanım zemîn-i Kerbelâ görgeç
12 FUZÛLÎ 52
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
1 Olur kaddim dü-tâ ‘aşkın yolunda bir belâ görgeç
Tarîk ehline âdettir tevâzu’ âşnâ görgeç
2 Nihân ‘aşkımı ma‘lûm etse ‘âlem dûd-i âhımdan
‘Aceb yok kim gümân-i genc eder halk ejdehâ görgeç
3 Füzûn oldukça ‘aşkın germ olur ekşim yüğürmekte
Eğerçi su burûdet kesbini eyler hevâ görgeç
4 Okun her lahza kim bağrım deler gönlüm kılar efgân
Bi’aynih eyle kim feryâd eder itler gedâ görgeç
5 Revâc-i nakd nakş-i sikkedendir n’ola kadr etse
Bana il cism-i uryânımda nakş-ı bûriyâ görgeç
6 Men-i dervişe il hem cevr eder sen cevr kıldıkça
Kim eyler zulm men‘in pâd-şâhım sen revâ görgeç
7 Fuzûlîni yaşur ey za‘f meheşler cefâsından
Ki meh-veşler kılarlar bin cefâ bir mübtelâ görgeç
13 MİR NİGÂRÎ 115.
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1. Olmasaydı mihr bir mâh ile elbet zâr subh
Ben gibi çekmezdi her bir lahza bin âzâr subh
2. Kayd-ı sevdâsın çeker bir meh-veşin ‘âlemde kim
Zâhir eyler sînede bin dâg-ı mihr-vâr subh
3. Derd-mend-i hasret-i dîdârdır kim her seher
Hâr-ı hicrân-ıla gül tek yakasın yırtar subh
4. Gün gibi güller açılmış bu ne gafletdir diyü
Âh-ı gayretle kılur bülbülleri bîdâr subh
5. ‘Âşık-ı ser-bâzdır hûrşîde cân teslim ider
Muhlisâne eyler ol sâdıklığın izhâr subh
6. Muntazır olmaz tulû‘-ı şemse manzûr eyleyen
Pertev-i mihr-i cemâlin Ahmed-i Muhtâr subh
7. Sen de bir hûrşîde ey dil cân virürsün ‘âkıbet
Her seher kanlar döküp ölsen eger hem-kâr subh
8. Devlet ey Seyyid Nigârî bulmuş ol kim derd-nâk
Fikr-i dil-dâr ile oynar şâm tâ dîdâr subh
13 FUZÛLÎ 54
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1 Ger değil bir mâh mihriyle benim tek zâr subh
Başım açıp nişe her gün yakasın yırtar subh
2 Gün değil her gün bir ay mihriyle göğsün çâk edip
Tâze tâze dağlardır kim kılar izhâr subh
3 Tîg-i hur-şîd ile ref’ olsa yeridir kim müdâm
Yandırıp pervâneni şem’e verir âzâr subh
4 Subhu şâm ü şamı subh olmuş benim ‘âlemde kim
Şâm şem’-i bezm olup ayrıldı benden yâr subh
5 Gör ne ‘âşıkdır ki bir hur-şîd vaslın bulmağa
Sarf eder her lahza bin bin lü’lü-i şeh-vâr subh
6 ‘Aşkda sâdıklık izhâr etdi dâğın gösterip
Gâlibâ derler ki kâzib ıldı andan âr subh
7 Hecr şâmında gam etmişti Fuzûlî kasd-i cân
Olmasaydı merhametten dem urup gam-hâr subh
14 MİR NİGÂRÎ 126.
Müfte‘ilün Fâ‘ilün Müfte‘ilün Fâ‘ilün
1. Gerçi sen tek gözüm gamzesi hûn-hâre yoh
Ben gibi ‘âlemde bir bağrı bütün pâre yoh
2. Dökdü benim başıma leşkerini gam kamu
‘Arsa-i ‘âlemde bir ben gibi gam-hâre yoh
3. ‘Arsa-i ‘âlemde yok söylemezem ehl-i derd
Var velî ben gibi hîç güni kara yoh
4. Firkat odundan yaman derd beterdir bana
Mahrem ola söyleye derd-i dili yâre yoh
5. Görmedim ‘âlemde bir hâzik-i emrâz-ı dil
Sabr idelim neyleyem derdimize çâre yoh
6. Pertev-i ruhsârına tâb getürmez baka
Dîde-i bîçârede tâkat-ı nezzâre yoh
7. Âhım odı âheni Mîr Nigârî yakar
Vechi nedir bilmezem te’sîri dildâre yoh
14 FUZÛLÎ 60
Müfte‘ilün Fâ‘ilün Müfte‘ilün Fâ‘ilün
1 Kimsede ruhsârına tâkat-i nezzâre yoh
‘Âşıkı öldüreli şevk bir nazara çâre yoh
2 Bağrı bütünler bana ta’ne ederler müdâm
Hâlimi şerh etmeğe bir ciğeri pâre yoh
3 Yığdı benim başıma dehr gamın n’eylesin
Bâdiye-i ‘aşkdan ben kimi âvâre yoh
4 Dehrde hem-tâ sana var perî yoh dimen
Var güzel çoh veli sen kimi hun-hâre yoh
5 Gözde gezer çizginip katre-i eşkim midâm
Katre-i eşkim kimi çerhde seyyâre yoh
6 Çâk görüp göğsümü kılma ilâcın tabîb
Zâyi’ olur merhemin bende biter yâre yoh
7 Zârlığım ‘aşkdan var Fuzûlî velî
Ol meh-i bî-mihrden rahm men-i zâr yoh
15 MİR NİGÂRÎ 129.
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1. Bir nazar kıl ey sanem gözden akan deryâya bah
Gök yüzin tutmuş dem-â-dem âhiş-i bî-pâye bah
2. Tutma avratlar tarîkın ey gönül merdâne gel
‘Arsa-i sevdâya gir erler tutan gavgãya bah
3. Subh u şâm eyler nidâ-yı men yezîd dellâl-ı ‘aşk
Al hevâ-yı zülfi cânınla şirîn sevdâya bah
4. ‘Aşk bâzârında nâmûs âr kâr itmez belî
Perde-i ‘ısmetden el çek dâmen-i rüsvâya bah
5. Zeyd-âsâ ‘aşk-ı Zeynebden dem urma kûyda
Kıl beyâbân seyrini Mecnûn gibi sahrâya bah
6. Çeşme noksandır kevâkib seyri ey dil subh u şâm
Arturur göz nûrını hûrşîd-i ruhsâr-âya bah
7. Virme ey Seyyid Nigârî gayra göz hergiz velî
Dâmen-i sevdâya el ur Hazret-i Mevlâya bah
15 FUZÛLÎ 58
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1 Reng-i rûyundan dem urmuş sagar-ı sahbâya bah
Âf-tâb ilen kılar da’vî tutulmuş aya bah
2 Şem’ başından çıkarmış dûd-i şevk-i kâkülün
Böyle kûten ömr ile başındaki sevdâya bah
3 Ey selâmet ehli ol ruhsâra bakma zinhâr
İhtiraz eyle melâmetten men-i rüsvâya bah
4 Bildi ‘aşkından nemed-pûş olduğum âyîne-veş
Rahm edip bir kez bana bakmaz bu istiğnâya bah
5 Sînemi çâk eyle gör dil iztırabın ‘aşktan
Revzen aç her dem hevâdan mevc uran deryâya bah
6 Ey diyen kim şâm-ı ikbâlin ne yüzden tîredir
Sâye salmış aya ol gîsû-yi ‘anber-sâya bah
7 Ey Fuzûlî her nice men’ eylese nâsih seni
Bakma anun kavline bir çihre-i zîbâya bah
16 MİR NİGÂRÎ 262
Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Feilün
1. Sergüzeştimi dilâ başdan aşan gamdan sor
Mâcerâmı görüş ol dîde-i pür-nemden sor
2. Ehl-i sevdâ niçün ağlar ü ne çün kara giye
Haber al Ka‘beden esrârını zemzemden sor
3. Kerbelâdan haber al ehl-i belâ çekdiğini
Ne cefâ eylediler mâh-ı Muharremden sor
4. Cennet ehli ne bilür hâlini Mervânîlerin
Sen Mu‘âvîleri şeytân-ı cehennemden sor
5. Ehl-i dilden haber al ‘aşkı ne anlar vâ‘i
Ne bilür har haber-i cenneti Âdemden sor
6. Feyz-i Rûhu’l-kudüsün mâ hüve keyfin ey
Nefes-i nefs-i Mesîhâ leb-i Meryemden sor
16 FUZÛLÎ 84
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
1 Şifâ-yi vasl kadrin hecr ile bîmâr olandan sor
Zülâl-i şevk zekin teşne-i didâr olandan sor
2 Lebin sırrın gelip güftâra benden özgeden sorma
Bu pinhân nükteni bir vâkıf-i esrâr olandan sor
3 Gözü yaşlıların hâlin ne bilsin merdüm-i gâfil
Kevâkib seyrini şeb tâ seher bîdâr olandan sor
4 Habersiz olma fettan gözlerin cevrin çekenlerden
Habersiz mestler bi-dâdını hüşyâr olandan sor
5 Gamından şem’ tek yandım sabâdan sorma ahvâlim
Bu ahvâli şem’-i hicrân benimle yâr olandan sor
6 Harâb-ı câm-ı ‘aşkım nergis-i mestin bilir hâlim
Harâbât ehlinin ahvâlini hammâr olandan sor
7 Muhabbet lezzetinden bî-haberdir zâhid-i gâfil
Fuzulî ‘aşk zekin zevk-i ‘aşkı var olandan sor
17 MİR NİGÂRÎ 292.
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
1 Kadin tek elf ü turran tek nigârâ tarz-ı lâm olmaz
Ruhun tek mushaf-ı zîbâ sözün tek hûb kelâm olmaz
2. Selâm it ya‘nî kim düşnâm ilet her dem sabâlardan
Ki şetm-i dilrübâ tek ‘âşıka gökçek selâm olmaz
3. Meger şâm u seher zülf ü ruh-ı dildârdır yohsa
Hakîkat bârgâh-ı dilrübâda subh u şâm olmaz
4. Ne hoşdur bâde-i sevdâ ki olmaz zahmet-i mînâ
Kadehsiz nûş ider meyhârlar peymâne câm olmaz
5. Tamâm olmak dilersin câma cân bahş-ı habîbâne
Ki cân bahş eyleyenler câm-ı ‘aşka nâ-tamâm olmaz
6. Ne hâsıl bî-müdâm ehl-i vera‘ bezminden ‘uşşâkın
Hudâ hıfz eylesün bezm-i safâsın bî-müdâm olmaz
7. Tahammül kılgil ey Seyyid Nigârî beklegil nevbet
Ki sâkî-i ezel bezm-i hakîkat bî-nizâm olmaz
17 FUZÛLÎ 113
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
1 Tarîk-i fakr tutsam tab’ tâbi’ nefs râm olmaz
Gınâ kılsam taleb esbâb-i cem’iyyet tamâm olmaz
2 Dehânından eser görmen miyânından nişân veh kim
Ben-i nâ kâma ömründen müyesser hiç kâm olmaz
3 Mukim-i kûy-ı derd eyler beni âh-i ciğer-sûzım
Bu âhemg-i melâl-efzâya bundan yeğ makâm olmaz
4 Mürîd-i sâkiyem kim lutfı ehli derde dâ’imdir
Ne hâsıl ehl-i zühdün şefkatinden kim müdâm olmaz
5 Dedim ‘uşşâka cevr etme dedi ol hûblar şâhı
Siyâset olmayınca ‘aşk mülkinde nizâm olmaz
6 Lebinden katre katre kan içer gönlüm kerâhetsiz
Şekerden olıcak mey katresi gûyâ harâm olmaz
7 Fuzûlîni melâmet eyleyen bî-derd bilmez mi
Ki bâzâr-i cünûn rüsvâlarında neng ü nâm olmaz
18 MİR NİGÂRÎ 301.
Fâ‘îlâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1 Tâlib-i elfiz ki dâim istikãmet bekleriz.
İstikãmet kãmetin biz tâ kıyâmet bekleriz
2. Virmeyiz ednâya dil zîrâ ki ‘âlî himmetiz
Vâlih-i peymâne-i ‘aynız ‘inâyet bekleriz
3. Bilmeyiz dünyâ ve mâ fîhâ nedir kim bî-ele
Bir niçe rüsvâllarız mülk-i melâmet bekleriz
4. Kûy-ı dilberdir makãm-ı gönlümüz kim subh u şâm
Pâs-bân-ı cennetiz dârü’s-selâmet bekleriz
5. Leşger-i agyârdan endîşemiz yokdur belî
Merd-i meydânız ki Rüstem tek şecâ‘at bekleriz
6. Târik-i meyhâne-i kâmız talebden bî-haber
Sâkin-i gülzâr-ı mihriz serv-kãmet bekleriz
7. Mazhar-ı lutfuz ki dâim ‘afvdur manzûrumuz eriz
Mücrimiz ‘ayn-ı ‘inâyetden şefâ‘at bekleriz
8. Bülbül-i gülzâr-ı hüsnüz tâ kıyâmet nâle-zen
Zâde-i âl-i melîhiz kim melâhat bekleriz
9. Dîde-i hûnhâra yitdik târ-mâr itdik dili
Câna kasd itdik belî bir çeşm-i âfet bekleriz
10. ‘Arsa-i sevdâda bir dil bir Nigârî bir de ben
Bir bölük câhidleriz vakt-i şahâdet bekleriz
19 FUZÛLÎ 123
Fâ‘îlâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1 Nice ıllardır ser-i kûy-i melâmet bekleriz
Leşker-i sultân-i ‘irfânız velâyet bekleriz
2 Sâkin-i hâk-i der-i meyhâneyiz şâm ü seher
İrtif^’ kadr için bâb-ı sa’âdet bekleriz
3 Cîfe-i dünyâ değil herkes kimi matlûbumuz
Bir ölük ‘ankâlarız Kâf-i kana’at bekleriz
4 Hâb görmez çeşmimiz endîşe-i ağyârdan
Pâs-bânız genc-i esrâr-i mahabbet bekleriz
5 Sûret-i dîvâr edipdir hayret-i ‘aşkın bizi
Gayr seyr-i bağ eder biz künc-i mihnet bekleriz
6 Kâr-bân-i râh-i tecrîdiz hatar hayfın çekip
Gâh Mecnûn gâh ben devr ile nebet bekleriz
7 Sanmanız kim geceler bî-hûdedir efgânımız
Mülk-i ‘aşk içre hisâr-i istikâmet bekleriz
8 Yattılar Ferhâd ü Mecnûn mest-i câm-i ‘aşk olup
Ey Fuzûlî biz olar yattıkça sohbet bekleriz
20 MİR NİGÂRÎ 327.
Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün
1. Sôfî tutmuş mug elin imdi peşîmân olmuş
Küfr ü kîn terkin idüp mazhar-ı îmân olmuş
2. Ol ki eylerdi hakîkat ezelî tersâlığı
İmdi îmâna gelüp tâze müselmân olmuş
3. Varı vîrân eylemiş kâr-ı riyâdan geçmiş
Terk idüp zühdüni ser-halka-i rindân olmuş
4. Zâhid âgâh degül âh-ı dil-i zârımdan
Ne bilür olmayan ‘âşık nice sûzân olmuş
5. Fâriğ olmaz gîceler subha dek ef gãn eyler
Başım ağrıtdı benim ol cigeri kan olmuş
6. Dün esîr itmiş idi turra-i tarrâr velî
Bugün ol kayd-ı belâ silsile-i cân olmuş
7. Nice âh eylemeyem âh ki cân bâda gider
Çünki ser-menzil[i] ol zülf-i perîşân olmuş
8. Hâric-i zâviyedir Mîr Nigârî imdi
Dâhil-i mecma‘a-i zümre-i rindân olmuş
9. Koymaz elden yere peymâneyi devrân eyle
Dâir-i dâire-i mey-kede-i ân olmuş
20 FUZÛLÎ 136
Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün
1 Dil ki ser-menzili ol zülf-i perîşân olmuş
N’ola cürmü ki asılmasına fermân olmuş
2 Şâhsın mülk-i melâhete sana kullar çok
Biri oldur ki arıp Mısrda sultân olmuş
3 Rahm edip ‘âşıkın haşr günü yakmayalar
Ki bu dünyâda esîr-i gam-i hicrân olmuş
4 Dediler gam giderir bâde çok içtim sensiz
Gam-i hicrâna müfîd olmadı ol kan olmuş
5 Bâğ-bân-i çemen-i dehre hayâl-i dehenin
Sebeb-i terbiyet-i gonce-i handân olmuş
6 Âdem evvel ser-i kûyun verip olmuş cennet
İşitip ta’n-i melek sonra peşÎmân olmuş
7 Ey Fuzûlî benim ahvâlime bir vâkıf yok
Böyle kim ‘âlem anun hüsnüne hayrân olmuş
21 MİR NİGÂRÎ 508.
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1. Hamdü lillâh ey ‘azîzim kim senin kurbânınam
Feyz-i kurbet bulmuşam kim küşte-i peykânınam
2. Ölmeden ‘âlem hadenginden nasîb almış gönül
Tâ ezelden ben senin perverde-i ihsânınam
3. Başına dönmek dolanmakdır işim zülfün gibi
Gör nice ser-geştenim gör kim ne sergerdânınam
4. Çekmezem gam bilmezem dünyâ ve mâ fîhâ nedir
Tâ ki sermest-i mey-i la‘l-i leb-i handânınam
5. Şems-i ‘âlem-tâba meyl itmez gözüm şâm tâ subh u
Mâil-i ruhsâr u mest-i dîde-i hayrânınam
6. Bir karâr itmez gözüm her dem ciger kanın töker
Tâ talebkâr-ı leb-i la‘l-i güher efşânınam
7. el-Meded ey pâdişâhım kim mürüvvet çağıdır
Dâhil-i kayd-ı cünûn üfdâde-i zindânınam
8. Rahm kılgil el-meded la‘linle sîrâb eyle kim
Kimse bilmez sen bilürsin kim nice sûzânınam
9. Dem-be-dem serlevha-i sînemde nakş eyler gönül
Tâka-i ebrûların tuğrâkeş-i fermânınam
10. Nazm-ı evsâfından el çekmek degül mümkin bana
Vasf-ı hüsnünle geçer ‘ömrüm senin Hassânınam
11. Ey Nigârî vâcib olmuşdur sana hürmet bana
Dem-be-dem kim ben senin kurbân-ı bir cânınam
21 FUZÛLÎ 181
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1 Ey kemân ebrû şehîd-i nâvek-i müjgânınam
Bulmuşum feyz-i nazar senden senin kurbânınam
2 Kâkülün târına peyvend etmişim can riştesin
Başın için bir terahhum kıl ki ser-gerdânınam
3 N’ola kılsam terk-i mey minnet kılıp zâhidlere
N’eylerem mey neş’esin ben kim senin hayrânınam
4 Şâne-veş yüz nâvek-i gam sancılıpdır cânıma
Tâ esir-i halka-i gisû-yi müşg-efşânınam
5 El çekip kat-i nazar kılmış ilacımdan tabîb
Bildi gûyâ kim harâb-i nergis-i fettânınam
6 Câna meylin var ise hükm yle teslim eyleyem
Pâd-şâhım ben senin bir bende-i fermânınam
7 Gonce kılmaz şâd gül açmaz tutulmuş gönlümü
Ârzû-mend-i rûh-i âl ü leb-i handânınam
8 Ey Fuzûlî âteş-i âh ile yandırdın beni
Gâlibâ sandın ki şem-i külbe-i ahzânınam
22 MİR NİGÂRÎ 456.
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
1. Hayâl-i ‘ârızınla tâ ki seyr-i gülsitân itdim
Yanup gülzârı yakdım lâleni dâğ-ı nişân itdim
2. Yakıldım hasretinle öyle bir feryâd kıldım kim
Dâğıtdım gülşeni gül gonçe tek bağrımı kan itdim
3. Gözim merdümlerin agyâr sandım tâ ki çeşmimden
Hayâl-i ‘ârızın aldım revânımda nihân itdim
4. Hevâdan geldigin görgeç didim câm-ı şirîndir bu
Hadeng-i gamzene yer eyledim bağrımda cân itdim
5. Sakındım kâkülün agyârdan kim k istikbâl ıldım
Belî ber-bâd kıldım öyle bir âh u figãn itdim
6. Virüp nakd-i rev ânım kâkülünden mû kadar bir bû
Sabâdan aldım ey cânım didi bunda ziyân itdim
7. Revân virmek dilerdi kûyun içre kim revân ey cân
Habîbin bî-nevâ Seyyid Nigârîyi revân itdim
8. Bana nâz itme ey tûtî-i tab‘ım kim seni çün men
Havâle kıldım evsâf-ı lebe şekker-feşân itdim
22 FUZÛLÎ 201
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
1 Kaçan kim kâmetinden aynı seyr-i bû-sitân ettim
Koparıp eşk seyl-âbıyle ben servi revân ettim
2 Götürdüm gird-bâd-i âh ile hur-şîde tapşırdım
Gubâr-ı reh-güzârın cevherin gözden nihân ettim
3 Nişân- sûret-i hûbun verip bütler sücûdunda
Fesâd-ı i’tikâdın kâfirin hâtır-nişân ettim
4 Olup ser-mest kıldım neş’e-i zevk-i lebin zikrin
Meye râgıp olanlar küfrünü halka ‘ayân ettim
5 Görüp dîvarlarda Kûh-ken nakşın demen ‘âşık
Benim âşık ki tuttum deşt terk-i hân ü mân ettim
6 Reh-i ‘aşkında ol gül-ruh ciger kan ettiğim bilmiş
Çeker her dem bana tîg-i siyâset san ki kan ettim
7 Fuzûlî şâh-bâz-i evc-i istiğnâ iken bilmen
Ne sehv etim ki bu vîrâne deyri âşân ettim
23 MİR NİGÂRÎ 476.
Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün
1. Ne gamım var cihân içre benim yâr benim
Neyim eksikdi benim yâr benim var benim
2. Sâye-i âl-i ‘abâ bâde-i ashâb-ı safâ
Hırmen-i feyz-i bahâ vü cezbe-i ahrâr benim
3. Sâz u sâzende gazel cûş u hurûş-ı sevdâ
Hûb u şîrîn hargeh-i tab‘-ı şeker-hâr benim
4. Az u çok her ne ki var bezm-i harîfân içre
Mâlikânem hemedem kâse-i devvâr benim
5. Her yana bâde-feşân kâse[y]i irsâl itdim
Bezmlerde çekilen sâgar-ı serşâr benim
6. Bilmedim kim nice kârım nice kirdârım içün
Kırdı başımda bütün beydayı dildâr benim
7. Şükr ey Mîr Nigârî ki harâbât içre
Ceng ü âheng ü kadeh şi‘r-i şeker-bâr benim
23 FUZÛLÎ 207
Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün
1 Fâş kıldım gamım ey dîde-i hûn-bâr benim
Eyledin merdüme nem olduğun izhâr benim
2 Dehenin isterim ey ‘aşk yok et varlığım
Ki yok olmakda bugün bir garazım var benim
3 Çıkmış ağyâr ile seyr etmeğe ol merdüm-i çeşm
Bu ‘aceb merdümü çıkmış gözüm ağlar benim
4 Bu temennâda kim ol şem’ ile hem-sohbet olam
Dûd-ı âh etti dünüm tek günümü târ benim
5 Mevc ile gönlümü ey eşk kopar yanımdan
Nâle ile başım ağrıttı bu bîmâr benim
6 Çıkmış ol şûh bugün dökmeğe kanın görenin
Girme ey göz kerem et kanıma zinhâr benim
7 Ey Fuzûlî der ü dîvâra gamım yazmakdan
Şâhid-i hâl-i dilimdir der ü dîvâr benim
24 MİR NİGÂRÎ 528.
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1. Hâtırım cem‘ eyle ey zülfin perîşân eyleyen
Gizleyüp ruhsâr-ı alın bağrımı kan eyleyen
2. Kayd-ı kâkülden beni kurtar cemâlin ‘aşkına
Hal kılgil müşkilim düşvârı âsân eyleyen
3. N’ola ki ma‘dûd kılsan küştegânından beni
‘Âşık-ı dil-hasten bî-zebh kurbân eyleyen
4. Bir nefesle içilen gamdan dutulmuş gönlümü
Ey nesîm-i subh-ıla gonçe[y]i handân eyleyen
5. Şâd kıl peymâne-i mihrin-ile ol cânımı
Zâhid-i bî-zevki ey âhir peşîmân eyleyen
6. Görmedin mi sen mahabbet âyesin kim ‘aşkdan
Bes niçün bahs itmedin tefsîr-i Kur’ân eyleyen
7. Söyleme millet sözin zîrâ biz andan geçmişiz
Gelmegil dâireme ey bahs-i îmân eyleyen
8. Almasın pîr-i mugãndan bir nefes bin bir kıyâs
Şüpheden kurtarmaz ey tertîb-i bürhân eyleyen
9. Yok mıdır Seyyid Nigârîye cemâlinden nasîb
Ey ruh-i şevki devâ-yı derd-i hicrân eyleyen
24 FUZÛLÎ 221
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1 Ey giyip gül-gûn dem-â-dem ‘azm-i cevlân eyleyen
Her taraf celân edip döndükçe yüz kan eyleyen
2 Ey beni mahrum edip bezm-i visâlinden midâm
Gayri hân-i iltifâtı üzre mihmân eyleyen
3 Ey dem-â-dem reşk tîğiyle benim kanım döküp
Mey içip ağyâr ile seyr-i gül-sitân eyleyen
4 Nice kim efgânımı ey mâh işittin geceler
Demedin bir gece kimdir bunca efgân eyleyen
5 N’ola ger cem’iyyet-i hâtırdan olsam nâ-ümîd
Cem’ olur mu hûblar zülfün perîşân eyleyen
6 Yâr dün çekmişti katlim kasdine tîğ-i cefâ
Yetmesin maksûduna yâ Rab peşîmân eyleyen
7 ‘Aşk derdiyle olur ‘âşık mizâcı müstakîm
Düşmenimdir dostlar bu derde dermân eyleyen
8 Zâhidin ta’n ile dönderdim yüzün mihrâbdan
Nice bulmaz ecr bin kâfir müselmân eyleyen
9 Derd-i hicrân nâ-tüvân etmiş ey Fuzûlî hasteni
Yok mudur yâ Rab devâ-yi derd-i hicrân eyleyen
25 MİR NİGÂRÎ 531.
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1. Hîç kim ser-geşte-i girdâb-ı hicrân olmasun
Derd-i firkat çekmesün kirdârı efgãn olmasun
2. Ol nefes kim yârsızdır ol harâm olsun bana
Âteş olsun menzilim gülzâr hırmân olmasun
3. Mehlikãlar sohbeti dînimden artukdur bana
Gam dege sînemde dildâr olsun îmân olmasun
4. Zâhidi gördüm bugün mest-i müdâm-ı ‘aşkdır
Dün bu mestânelıkdan evvel müselmân olmasun
5. Bî-haberdir vâ‘iz-i bed-bahtı âgâh eyleyin
‘Aşkı inkâr itmesün münkir-i Kur’ân olmasun
6. Kasd kılmış kanımı dildâr peykân oynadır
Bu ‘amelden geçmesün yâ Rab peşîmân olmasun
7. Ân-ı hüsnün ey sanem müdâmı olmasam
Râhat-ı ârâm-ı dil bir lahza bir ân olmasun
8. Ebr-i hasret başıma her dem belâlar yağdırır
Bes nice la‘lin hevâsıyla ciger kan olmasun
9. Ol ser-i kûyunda bu üftâde olmuş gönlüme
Rahm kılgil öz fakîrindir perîşân olmasun
10. Dutmayan zülfin hevâsın dâim olsun muztarib
Çekmeyen la‘lin belâsın lahza handân olmasun
11. Her dem ey Seyyid Nigârî kâse-i ser-şâr tek
Ger tenim cânân ile pür olmasa cân olmasun
25 FUZÛLÎ 235
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1 Cem’ gönlün devr cevrinden perîşân olmasın
Çerh fermânınla gezmekten peşîmân olmasın
2 Yer iş gök cünbişi re’yinle bir dem olmasa
Yeddi iklim ü dokuz gerdûn-i gerdân olmasın
3 Bir binâdır devletin olmuş penâh-i hâs u âm
Ol binâ yâ Rab cihân oldukça vîrân olmasın
4 Kılmasa ‘âlem murâdınca medâr olsun harâb
Olmasa dervân senin re’yince devrân olmasın
5 Çizginirken dostlar kâmınca fermânında çerh
Hâkim-i takdirden tağyîr-i fermân olmasın
6 Tâbi’ olsun cümle ‘âlem senin fermânına
Cümle âlemde senden gayri sultân olmasın
7 Lahza lahza gülşen-i mehdinde gûyâ olmasa
Bülbül-i nutku Fuzûlînin hoş elhân olmasın
26 MİR NİGÂRÎ 567.
Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün
1. Sâki devr eyle dem-â-dem eyu devrândır bu
Câmı lutf eyle pey-â-pey güzel ihsândır bu
2. Dil-i ihlâs-keşe bâdeyi ihsân eyle
Tasdîk it mü’min-i hâlisdi müselmândır bu
3. Cem‘ olur hüsnün içün kûyuna erbâb-ı dilân
Ne güzel yer ne güzel ders ü debistândır bu
4 Zülüfdür mi ‘acabâ ol ki hevâda oynar
Mürg-i pür-âb mı yâ per mi açup cândır bu
5. Yâd-ı ruhsârın-ıla yandı yakıldı gönlüm
Cânıma düşdi yine âh ne sûzândır bu
6. Görmedim mâh-ruhın âh dükendi ‘ömrüm
Yok mudur âhiri eyvâh ne hicrândır bu
7. Ne kadar Mîr Nigârîye cefâlar idesin
Yine terk eylemez ‘aşkın nice insândır bu
26 FUZÛLÎ 237
Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün
1 Gör sirişkim şeb-i hicrân deme kim kandır bu
Zerre zerre şerer-i âteş-i hicrândır bu
2 Sanmanız kanlı döğün sîne delip baş çekmiş
Şu’le-i âteş-i âh-i dil-i sûzandır bu
3 Kesme ümmîd gönül başına çizginmekden
Ola nâ-geh düşe fırsat ele devrândır bu
4 Dem de dem cânımı ey derd ü belâ incitmen
Lutf idüp bir iki dem kim size mihmândır bu
5 Ne yakarsın okun ey âteş-i dil vasl günü
Biz hicrân gecesi şem’ –i şem’istândır bu
6 Gönül ister ala bir bû ser-i zülfünden lîk
Vermeden cân diler almak sanır âsândır bu
7 Dün demişsin ki Fuzûlî bana kurbân olsun
Sana kurbân olayım yine ne ihsândır bu
27 MİR NİGÂRÎ 596.
Mef‘ûlü Mefâ‘îlü Mefâ‘îlü Fe‘ûlün
1. Li’llâhi der-kãil ahsente bu makãle
Mushaf dimek hatâdır ol safha-i cemâle
2. Virdi haber hûb-ı ter mushafa kıldım nazar
Yevme izin nâzırah geldi bu âye fâle
3. Meclisimizdir güzel görmeye gözden halel
Sohbetimiz bî-bedel âh virür ehl-i hâle
4. Tâ ki vire bir haber zülüfden ey dil meger
Yalvarırım subh u şâm bâd-ı sabâ şimâle
5. Turra-i tarrâr içün yasa düşüp yâsemen
Benefşe mâtem-zede sînesi dağlu lâle
6. Eylerim ey gül sadâ eyleme töhmet bana
‘Ayıb degül ‘andelîb eylese âh u nâle
7. Rüsvâlık ey Nigârî senden kemâle yetmiş
Görmesün ‘ayn–ı kemâl irişmesün zevâle
27 FUZÛLÎ 247
Mef‘ûlü Mefâ‘îlü Mefâ‘îlü Fe‘ûlün
1 Mushâf demek hatâdır ol safha-i cemâle
Bu bir kitâb sözüdür fehm eden ehl-i hâle
2 Ruhsâre nokta olmak resm-i hat olmasaydı
Düşmezdi menzil etmek ruhsârın üzre hâle
3 Hayrân-ı mâh-i rûyn hurşîde mihr salmaz
Müştâk-i tâk-i erbin eksik bakar hilâle
4 Kondurdu gerd hattın âyine-i murâda
Kufl urdu ‘akd-i zülfün gencine-i visâle
5 Devrân bana kalem tek sevdâ kapısını açtı
Tâ kaddimi gamından dönderdi za’f hâle
6 Resm-i vefâ Fuzûlî senden kemâle yetmiş
Hoş kâmil-i zamansın ahsent bu kemâle
28 MİR NİGÂRÎ 599.
Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün
1. Düşme ey dil dolaşup zülf-i zenahdân içre
Çıkmadı kaydıla kim düşdi bu zindân içre
2. Sensiz ey gonçe-i gül bülbül-i dil kan ağlar
Ün virür şâm u seher külbe-i ahzân içre
3. Bana kûyunda yir it vâkıf-ı esrâr eyle
Salmagil firkate koyma beni hicrân içre
4. Deste deste cem‘ olup sîne-i sûzâna okun
Dil-i pür-hûn çıkamaz kalıpdı peykân içre
5. ‘Andelîbân-ı çemen şevk-ıla evrâd eyler
Vasf-ı ruhsârını her lahza gülistân içre
6. Yiridir defterime şâh-ı devâvîn diseler
Cem‘dir vasf-ı lebin çünki bu dîvân içre
7. Terk-i var eyledin ammâ ki bir âh eylemedin
Âferîn Mîr Nigârî sana akrân içre
28 FUZÛLÎ 254
Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün
1 Batalı kana okun dîde-i giryân içre
Bir elifdir sanasın kim yazılır kan içre
2 Yeridir sîne-i sûzânıma gül-hân deseler
Anca kim yandı okun sîne-i sûzân içre
3 Cânı ten içre ne saklardım eğer bilseydim
Ki değil gizli gam-i la’l-i lebin cân içre
4 Alagör oklarını dîdelerimden ey dil
Hayfdır olmaya nâ-geh yite müjgân içre
5 Çâk gönlüm yâresinde yaraşır peykânın
‘Ikd-i şebnem hoş olur gonce-i handân içre
6 Kaddine serv demiş goncelerin ta’nından
Duramaz bâd-ı sabâ hiç gülistân içre
7 Ey Fuzûlî kime sûz-i dilimi şerh edeyim
Yok benim kimi yanan âteş-i hicrân içre
29 MİR NİGÂRÎ 686.
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
1. Habîbâ kan döker gamzen dem-â-dem bir usanmaz mı
Yarar bağrım içer kanım meger bir lahza kanmaz mı
2. ‘Izârın tâb tâb olmuş ki reşk-i âf-tâb olmuş
Cigergâhım kebâb olmuş dil-i sad pâre yanmaz mı
3. Hevâ-yı yâr nâz itmez yarılmazsa yara bitmez
Dimem dârû bana itmez beni bîmâr sanmaz mı
4. Dil-i ser-geşte-i bî-mâye düşübdür tâ ki sevdâya
Dem-â-dem kâr-ı bî-gâye kazanur ol kazanmaz mı
5. Disem kim vardır bî-pâ senin-çün ‘âşık-ı şeydâ
Bu güftâr ile ol gûyâ gû yanar mı gû yanmaz mı
6. Hevâ-yı zülfine karşu döner gönlüm dolanur bû
Sabâ degse eger gîsû dolanur bes dolanmaz mı
7. Sana ey nâzenîn Leylâ bana Mecnûn-ı bî-pervâ
Berâberdir diyen âyâ beni görgeç utanmaz mı
8. Giçer zülfünle devrânım olur zevk-i firâvânım
Uzanur ‘ömrüm ey cânım telin tek bu uzanmaz mı
9. Nigârî mest ü bî-pervâ tutubdur dâmen-i sevdâ
Usanmaz söylemek âyâ usanur mu usanmaz mı
29 FUZÛLÎ 264
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
1 Beni cândan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı
2 Kamu bîmârına cânân devâ-yi derdi der ihsân
Niçin kılmaz bana dermân beni bîmâr sanmaz mı
3 Gamım pinhân dutardım ben dediler yâre kıl rûşen
Desem ol bî-vefâ bilmen inanır mı inanmaz mı
4 Şeb-i hicrân yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
Uyadır halkı efgânım kara bahtım uyanmaz mı
5 Gül-i ruhsârına karşu gözümden kanlı akar su
Habîbim fasl-i güldür bu akar sular bulanmaz mı
6 Değildim ben sana mâ’il sen ettin âklımı zâ’il
Bana ta’n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı
7 Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı
30 MİR NİGÂRÎ 660.
Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün
1 Sana bir söz dimezem luft-ı Hudâdan gayrı
İtmesen de bana sen cevr ü cefâdan gayrı
2. Ne cefâlar idesin cânıma minnet bilirim
Virmez ol kâr bana zevk u safâdan gayrı
3. Sana bî-mihr-i vefâdır dimezem kim keremin
İtmez ey nûr-ı gözüm mihr-i vefâdan gayrı
4. Kılma agyâra cefâ ne idersen bana it
Kim çeker mihnet-i sultânı gedâdan gayrı
5. Virmedin bir mahal âyâ ne içün kûyunda
N’eyledik biz sana ol yerde senâdan gayrı
6. Hâl ü zülfün diler eyvâh bu ağlar gözüm
İstemez garka-i girdâb karadan gayrı
7. Kim bilür derdimizi dâğ-ı cigerden özge
Kim sorar hâlimizi bâd-ı belâdan gayrı
8. Yokdı bir variyetim lâyık-ı dergâh olsun
Ne ise çâre nedir cânı fedâdan gayrı
9. Câ-be-câ vasf-ı dil-ârâsını yârin hergiz
Söylemez tab‘-ı nazar-gâh-ı Hudâdan gayrı
10. Bezm-i kerrûblara dâire-i mînâda
Benzemez dâire-i Şâh-ı Bahâdan gayrı
11. Bezm-i rindâna gel ey Mîr Nigârî yokdur
Cân-fezâ ‘aşk-ı Hudâ vü mihr-i vefâdan gayrı
30 FUZÛLÎ 271
Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilâtün Fe‘ilün
1 Yâr kılmazsa bana cevr ü cefâdan gayrı
Ben ana eylemezem mihr ü vefâdan gayrı
2 Ey diyen gayre gönül verme hanı bende gönül
Ser-i zülfünde olan baht-ı karadan gayrı
3 Kıldı Mecnûn kimi çoklar heves-i ‘aşk velî
Döymedi derde men-i bî-ser ü pâdan gayrı
4 Müşg-i çîn zülfün ile eylese da’vi ne ‘acep
Ne olur yüzü kara kulda hatâdan gayrı
5 Lebine Çeşm-i Hayvân demezem kim lebinin
Var bin câna değer feyz-i bakâdan gayrı
6 Hiç kim bilmedi tahkîk ile ağzın sırrın
Sırr-ı gaybı ne bilir kimse Hudâdan gayrı
7 Ey Fuzûlî bize takdîr gam etmiş rûzî
Kılalım sabr nedir çâre rızâdan gayrı
31 MİR NİGÂRÎ 677.
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1. Mihr-i gün-ruhsârın ey mâhım hilâl eyler beni
Hûrşîd-i ruhsâra bir gün ittisâl eyler beni
2. Açılur gül tek gönül ruhsârını yâd eylegeç
Zikr-i la‘lin tûtî-i şirîn-makãl eyler beni
3. Şûh çeşmin gamze-i hun-hârın ey büt dem-be-dem
Lutf ile kahra mahall-i i‘tidâl eyler beni
4. Çekmezem gam hicr-i dîdârınla zîrâ der-hayâl
Bâde-i hulyâ-yı vaslın lâ-übâl eyler beni
5. Mû tek inceltmiş beni fikr-i meyânın ‘âkıbet
Beyle koymaz kim dehânın tek hayâl eyler beni
6. Görmezem baht-ı kara yâ çerh-i geç-reftârdan
Kâkül-i âşüfteler âşüfte-hâl eyler beni
7. Reh-güzârı hûb-rûlardır Nigârî meslegim
Bu tarîkat vâsıl-ı sâhib-cemâl eyler beni
31 FUZÛLÎ 294
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
1 Hayret ey büt sûretin gördükde lâl eyler beni
Sûret-i hâlim gören sûret hayâl eyler beni
2 Mihr salmazsan bana rahm eylemezsen bunca kim
Sâye tek sevdâ-yi zülfün pây-mâl eyler beni
3 Za’f-ı tâlî’ mani’-i tevfîk olur her nice kim
İltifâtın ârzû-mend-i visâl eyler beni
4 Ben gedâ sen şâha yâr olmak yok ammâ neyleyim
Ârzû sergeşte-i fikr-i muhâl eyler beni
5 Tîr-i gamzen atma kim bağrın deler kaım döker
‘Akd-i zülfün açma kim âşüfte-hâl eyler beni
6 Dehr vakf etmiş beni nev-res cevânlar ‘aşkına
Her yeten meh-veş esîr-i hatt u hâl eyler beni
7 Ey Fuzûlî kılmazam terk-i tarîk-i ‘aşk kim
Bu fazîlet dâhil-i ehl-i kemâl eyler beni
Son